HAYATTA EN GERÇEK YOL GÖSTERİCİ BİLİMDİR
ATATÜRK'ün bu sözle ne demek istedigini anlatabilmek için önce "mürsit" sözünün anlamını açıklayalım: Mürsit demek doğru yolu gösteren, klavuz demektir. Buna göre, insanların ve toplumların hayatında en gerçek yol gösterici, en yanılgısız klavuz bilim oluyor. Simdi bu söz üzerinde duralım. Bilim yalnızca gerçegi arar ve ona değer verir. Gerçek dışı şeylerin bilimde yeri yoktur. O halde, bilimi kendine klavuz yapan insan ve toplumlar gerçegin yolunda ilerlerler. Bu yol doğrunun, doğruluğun yoludur. Doğruluğun oldugu yerde de iyilik ve güzellik vardir. Insan ya da toplum bu yolda dünyayı, geleceği ve her şeyi olduğu gibi görebilir. Böyle olunca da uygarlık yarışında güvenli adımlarla ilerler. Her yeni gün bir ilerleme, bir gelisme ve bir kalkinma günü olur. Çünkü bu yolda tutuculuk yoktur, geri kalma yoktur. Akıl, yeteneklerini gerektiği gibi kullanabilir. İnsan bilgisizlikten, bilgisizliğin karanlığından kurtulur. Yasadığı hayatı daha iyi tanır. Daha iyi yaşamanın yollarını bulur. Bilimin yasalari vardır Birtakım varsayımlar, kişisel görüşler ve kalıplaşmış, katı düsüncelerin bilim diye tanıtılması her zaman olagelmistir. Ama bunlar bilim olmadığı gibi bilimin ortaya koyduğu gerçeği de hiçbir zaman değiştiremezler. Bilim ancak doğrunun ve gerçeğin ortamında oluşur. Ancak onunla iyiye ve güzele gidilebilir. Böyle olduğu için, bilim, insanda hoşgörü yaratır. Katı ve kalıplaşmış düsünceli, ön fikirli olmayan insanlar yetistirme ortamini olusturur Bilimin verileri ile iyi insan, iyi vatandaş yetiştirme olanakları elde edilebilir. Bilime dayali gerçeklerle yetiştirilmiş insanlar hiçbir görüs ve düsüncenin tutsağı ve yobazı olmazlar. Bir ülke bilimi kendine klavuz seçerse her alanda büyük ilerlemeler gösterir. Dünya uygarlık düzeyinin üstüne çıkar. 
"Hayatta en hakiki mürsit ilimdir."