Her kelimenin anlamını bulun!
AB: (a.) Su. " ab-ı hayat " Hayat suyu
ABA (a.) Kaba, kalın kumaş. " Sırtında aba, elinde yaba." ABAJUR (a.) Lâmba siperliği, siperlikli lamba.
ABANMAK(f.) Yüklenmek,kapanmakdayanmak."Üstüme fazla abanma."
ABANOZ (a.) Kerestesi güzel olan kara renkli bir ağaç çeşidi.
ABARTMAK (f.) Bir şeyi olduğundan daha büyük göstermek.Mübalağa etmek.
ABDAL (a.) Gezgin derviş.
ABES (s.) Gereksiz, boş,saçma.
ABİDE (a.) Anıt. Anıtlaşmak.
ABLA (a.) Büyük kız kardeş.
ABLAK (s.) Yüzü dolgun ve yayvan olan.
ABLUKA (a.) Zor kullanılarak bir yeri çevirmek,oraya giriş çıkışı yasaklamak,ticareti,alışverişi engellemek.
ABONE (a.) Parasını peşi vererek belirli bir süre içinde belli bir şeye alıcı olma işi.
ABONMAN (a.) Abonelere verilen abone kartı.
ABUK SUBUK (s.) Boş laflar.Saçma sapak konuşmak.
ABULLABUT (s.) Kaba saba.
ABUR CUBUR (s.) Rastgele,gelişigüzel yemek yemek.
ACAR (s.) Kabına sığmayan,güçlü.Anadolu'da yeni anlamında kullanılır.
ACELE (a.) Süratli.
ACEM (a.) İranlı.
ACİZ (s.) Elinden hiçbir iş gelmeyen.Beceriksiz.
AÇIKGÖZ ( b. s.) Kurnaz, fırsatçı.
ACUL (s.) Tez canlı, evecen.
ACUN (a.) Dünya âlem.
ACUZE (a.) Huysuz,suratsız,yerli yersiz konuşup duran yaşlı kadın.
ACUR (a.) Kabakgillerden,hıyara benzeyen,üstü tüylü bir yiyecek.
AÇIORTAY (a.) Bir açıyı iki çeşit parçaya ayıran doğru parçası.
AÇKI (a.) Açma aygıtı.Anahtar.
|